Daha önce yukarıdaki başlıkla ilgili bir yazı yazmıştım. Bu ikinci yazımda bu kavramın çeviklikle ilişkisi üzerine yazmak istedim. Buna başlamadan önce bununla alakalı çok sevdiğim Tosun Paşa’dan aşağıdaki kısa videoyu eklemek istedim. Herkesin “paşa” olduğu bir dünyada yaşamak çok hoş olmasa gerek:)
Çevik yöntemlerin ortaya çıkması müşteri ihtiyaçlarının gittikçe karmaşık, belirsiz olmasının yanında ürün yaşam döngüsünün de kısalması da alakalı. Dolayısı ile bir an önce teslimat ve ürünü kullanmaya başlamak hayati önem taşıyor. Bunu zaten biliyoruz.
Bunun yanında bu çevik yöntem ihtiyacının geçmişten günümüze değişen iş içeriği, insan ve organizasyondaki değişikliklerin bir sonucu olduğunu da düşünüyorum. Eskinin iş yapışı ve organizasyon şekli “command-control” şeklinde yani tepeden “planla/emir ver, yapılan işi kontrol et” şeklinde idi. Endustri çağına ait bu yöntem hiyerarşik bir organizasyon ve ast/üst ilişkili bir rol modeli gerektiyordu. Elbette bu modelin ihtiyaç olduğu işler bugün halen var. Bu model tamamen işlevsizdir ya da eskidir demiyorum ama günümüz modern çalışan, müşteri ve iş dünyasında oranı gittikçe azalmakta.
Yeni dünyadaki iş modeli dikey hiyerarşiden çok yatay organizasyona önem veren, ast/üst ilişkisinin minimum olduğu yöne gidiyor. Çevik yöntemlerden biri olan Scrum’daki roller ve bu rollerin içeriklerine bakıldığında bunun yansıması görülebiliyor. (Product Owner, Scrum Master, Developers). Burada analist, yazılımcı, test uzmanı vb kavramların hepsi developer olarak etiketsizleştiriliyor. Proje Yöneticisinin rolleri product owner ve scrum master arasında dağıltımış durumda. Yöneticilik ise hizmetkar liderlik modeline evrilmekte.
Özetle artık ağa veya paşa olmak iş dünyasında sürdürülebilir bir kavram değil. Hedef ve sonuç odaklı ünvanların ast/üst ilişkilerinin vurgulanmadığı yatay organizasyonlar bu ünvanların zaten yeri yok.
* Proje yönetimi ile ilişkili yazılarımın tümüne buradan ulaşabilirsiniz.