Bu başlığa benzer birçok kitap, makale ve sunum ile karşılaşmışsınızdır. Ben de bu konu ile direkt veya dolaylı onlarca kitap, yazı ve makale elden geçirmiş birisiyim. Sonunda vardığım sonuç şudur; İnsan Yönetme/Yönlendirme bir sanattır, tek bir reçetesi yoktur.
Sanat olduğu için de herkesin kendine göre yöntemleri var ve bu sebeple etrafımızda bize yön veren veya yönetenler arasında bu kadar çok farklılık görüyoruz. Diğer türlü hayat hepimiz için daha kolay olurdu.
İş yaşamında proje/ekip lideri, özel hayatımda da bir eş ve baba olarak edindiğim reçetemin özet cümlesi şudur;
“Sözünüzün karşı tarafta değeri/yaptırımı olmasını istiyorsanız ona kaybedeceği bir şey verin”
Unutmayın: “Ölmüş eşek kurttan korkmaz”!!!
Peki bunu nasıl yaparız?
Ona değer verdiğinizi hissettirin:
Fakat bu sadece sözde ve iş özelinde kalmamalı, beden dilinizle ve geri kalan zamanlarda da bunu desteklemelisiniz. Sadece işiniz düştüğünde parıltılı ve güzel sözler söyleyip işiniz düşmediğinde soğuk ve mesafeli davranmamalısınız. Örneğin birisi sizinle özel hayatı/sağlığı ile ilgili birşey paylaştı ise bunu aklınızda tutmalı ve ileriki dönemlerde bununla ilgili kendisi ile sohbet etmelisiniz. Bu bir çok kişi için şaşırtıcı ama değer verdiğinizi gösteren en önemli detaylardan biridir.
İyi bir dinleyici olun:
Karşı taraftan gelen iş veya özel hayat ile ilgili size gelen geri bildirimleri iyi dinlemelisiniz. Arkasında yatan gizli mesajları anlamaya çalışmalı, bunlara proaktif olarak önlem almaya çalışmalısınız. Bu geri bildirimlere duyarsız kalırsanız ona değer vemediğiniz hissi yaratırsınız.
Dürüst ve açık olun / Etkin geri bildirimde bulunun:
Bana göre dünyada en zor şey gizli bir gündem ile insan ilişkilerini idare etmektir. Ben enerjimi bu hesap kitap yerine başka konulara vermeyi tercih ederim. Karşıdaki kişi ile açık iletişim kurulması taraftarıyım. İş performansından memnun mu değilsiniz?, bunu söyleyin. Karşıdakini kırmadan bunu söylemenin onlarca yolu var. Karşıdaki sizden terfi mi bekliyor ve siz aynı kanıda değil misiniz? Düşüncenizi net ve rasyonel verilere dayandırarak ifade edin. Bu iletişimin bir süre sonra hem sizin hem de karşıdakinin işini ne kadar kolaylaştırdığını gördüğünüzde şaşıracaksınız. Geri bildirim önemi ile ilgili daha önce yazdığım yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
Karşıdakinin kişiliğine, yaşına/deneyimine göre davranın:
Beklentilerinizi ve isteklerini karşıdakinin kişiliğine, yaşına veya deneyimine göre törpülemeli veya şekillendirmelisiniz. Her askerden komando olmasını bekleyemezsiniz bunu unutmayın. Çok boyutlu liderlik yazımı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Paylaşımcı olun:
Karşı tarafa pozitif katkısı olabilecek her bilgiyi, fırsatı paylaşmalısınız. Üst yönetimde, organizasyonda olan değişiklikler, yakın zamanda ortaya çıkacak kariyer olanakları vb. Sizin işleriniz geçici olarak aksayacak da olsa karşı tarafın kariyer gelişimine destek olmaya çalışın. Size rakip olur mu korkusunu bir kenara bırakın. Bu kendinize olan güvensizliğinizin belirtisidir. Verdiğiniz desteğin getirisini uzun vadede mutlaka görürsünüz.
Muhakkak ki burada eksik veya katılmadığınız yönler olabilir, olacaktır da. Ancak dediğim gibi bu bir sanat ve tek bir yolu yok.
Sağlıcakla kalın…
Bir Profesyonelin Evrimi 