Bu yazımda hayatın her alanında pozitif veya negatif geribildirimin karşı tarafa, dolaylı olarak da size olan faydalarından bahsetmek istiyorum. .
İş ve özel hayatımızda hepimiz birileri ile etkileşim içerisindeyiz. Bu etkileşim işyerinde üstlerimizle, astlarımızla, bazen ise organizasyonel olarak bizimle aynı seviyedeki kişilerle, evde ise eşimiz veya çocuklarımızla olabiliyor. Bu ilişkilerimizde hoşumuza giden pozitif şeyler olduğu gibi bizi rahatsız eden, hoşlanmadığımız olaylar da sıklıkla başımıza geliyor. Kişisel olarak sıklıkla gözlemlediğim durum şudur ki; memleket olarak geribildirim vermekten hoşlanmıyoruz.
İş hayatında yönetici seviyesinde iseniz şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bol bol gerbildirim verin. Zararlı çıkmazsınız. (Ancak hatırlatayım: Dozaj ve zamanlama çok önemli, yoksa geribildirim ters tepebilir!) Çünkü, bu gerbildirimler çalışanlarınız için karanlık bir odadaki el feneri kadar yardımcı olacaktır. Siz onları bundan mahrum bırakırsanız karanlıkta yönünü bulmaya çalışan birisi gibi doğru yolu buluncaya kadar oraya buraya çarparak, kırıp dökerek ilerlerler.
Geri bildirim pozitif yönde olduğu gibi negatif yönde de olabilir. Her ikisinin de kullanılması gereken yerler var ancak doğru zamanda ve dozajda. Özellikle pozitif geribildirimin motivasyona etkisi emin olun para ve diğer maddi olanaklardan çok daha etkilidir. Ne yazık ki kültür olarak pozitif geribildirim verme konusunda çok istekli değiliz, daha çok negatif geri bildirim vermeyi seviyoruz.
Ancak lütfen bu geribildirim işini “mikro yönetim” dediğimiz yönetici hastalığına dönüştürmeyin. Mikro yöneticiler çalışanlarının her yaptığı işe karışıp onların neyi, nasıl yapması gerektiğine kadar fikir beyan ederler. Bunu yapmayın! Uzman veya sorumlu olan onlar. Bırakın kendi alanlarında serbest hareket etsinler.
Bir kaç örnek ile demek istediklerimi pekiştireyim.
- Çalışanınız ona verdiğiniz görev ile ilgili size durum raporu verdi, herşeyin yolunda gittiğini, insiyatif alarak bazı sorunları da çözdüğünü belirtti –> Genel tavrımız üstün körü onaylamak veya hiçbirşey söylememektir. Ama bu yetmez; mail veya kişisel olarak teşekkür edin. İlla birşey söylemek için işlerin kötü gitmesini beklemeyin. Takdir etmek en güçlü motivasyon araçlarından biridir. Özellikle başkalarının yanında onu onore etmek çok güçlü bir motivasyon kaynağıdır.
- Çalışanınız bir süredir yeterli performans gösteremiyor. İstenen işler zamanında yetişmiyor veya yarım yamalak geliyor. –> Hemen güç gösterisine girmeyin, onu haşlamayın! Yukarıdaki durumun tersine negatif gerbildirimi topluluk önünde değil bire birde yapın.
- Öncelikle konuşarak performans probleminin sebebini anlamaya çalışın. Özel hayatından dolayı mı?, iş yerinde başka bir problemin yansıması mı? Yoksa kemikleşmiş kişilik yapısından dolayı mı?
- Ona gösterdiği düşük performansın işe olan etkisinden bahsedin, bunu düzeltmek için birlikte ne yapabiliriz diye sorun?
- Bunu düzeltmesi için bir değil birden fazla şans verin. Ancak her negtif geri bildiriminizde dozaj ve mesajınız bir kademe daha sertleştirerek yapın.
- Emin olun kendini bilen bir çalışan sizi çok üzmeden kendini toplarlayacaktır. Ama olmuyorsa pozisyonunuzun gücüne bağlı olarak daha katı yaptırımlar uygulayabilirisiniz.
Özetle, iyilikte veya kötülükte:) farketmez mutlaka yerinde ve zamanında tepkiler verin! Bu karşı taraf içi önemli olduğu kadar sizin için de önemlidir.