Hiç motivasyonunuzu kaybettiğiniz veya kendinizi çok motive hissettiğiniz durumlar oldu mu? Peki bunun nedenleri üzerine kafa yordunuz mu?
Eminim hemen hemen herkesin bu iki soruya cevabı müsbet olacaktır. Çoğu zaman bazı işlere dört elle sarılır, bazı zamanlar çalıştığımız işyerini ve yaptığımız işi çok severiz. Bunun tersi durumları da sıklıkla yaşarız. Motivasyonumuzun yüksek olduğu durumlarda içsel sorgulamayı pek aklımızdan geçirmeyiz ama işler bizim için yolunda gitmediğinde şapkamızı önümüze koyup düşünmüşüzdür. Motivasyon kaybımızın sebeplerine doğru veya yanlış bir çok neden bulabiliriz. Ancak bu yazımda size bunun bilimsel çalışmaları ve formülasyonu hakkında bilgi vereceğim.
Motivasyon ile ilgili yapılan ilk çalışma Vroom’un Beklenti kuramı. Bu kurama göre;
Kişin bir işteki motivasyonu, o işin sonucunda elde edeceği beklenti ile o beklenti sonucunda elde edeceği sonuçlara kişinin verdiği değerin çarpımıdır. Daha basit ifade ile kişinin motivasyonun yüksekliği, beklentisi ve elde edeceğe vereceği sonuçların yüksekliği ile doğru orantılıdır.
Bu kuram daha sonra Porter ve Lawler tarafından geliştirilmiş ve Porter-Lawler motivasyon teorisi ortaya çıkmıştır. Bu model Vroom kuramını temel almakla birlikte bu kuramda yer almayan birkaç etmene de yer vermiştir.
Bu torideki ilk 3 adım bir önceki Vroom kuramında belirtilenle aynıdır.Yani kişinin motivasyonunu, beklentisi ve o beklenti sonucunda elde edeceği sonuca kendisinin verdiği değerin büyüklüğü etkilemektedir. Ancak bu teoride sadece bunun yeterli olmadığı, kişinin motivasyonu yüksek olsa bile bunun iş başarısının garantisi olmayacağı belirtilmektedir. Çünkü kişinin yetenek ve kişilik özelliklerinin yaptığı işle uyumu, yaptığı işin değerini veya bulunduğu rolu nasıl algıladığı iş başarısını direkt etkileyen unsurlardır.
İş başarısı ise her zaman doyumu beraberinde getirmemektedir. Doyuma ulaşmak için ise elde edilen başarının içsel olarak tatmin etmesi, başkaları tarafından maddi/manevi ödüllendirilmesi ve bu ödüllendirmenin başkalarının başarı ödülleri ile karşılaştırıldığında adil bir ödül olması gerekmektedir. Dışsal ödüllendirmenin nasıl motivasyona etki ettiğini maymunlarla yapılan şu eğlenceli deneyde görebilirsiniz.
Özet olarak tersten gidecek olursak iş yaşamında tatmin olmanın formülünü söyle özetleyebiliriz.
1) Motive olacak bir beklentinin olması ve bunun sonucunda elde edilecek getirinin sizin açınızdan bir değeri olmalıdır
2) Bu motivasyon ve beklenti ile yaptığınız işin sizin kişilik özellikleriniz ve yeteklerinizle uyumlu olmalıdır
3) Önemli bir iş yaptığınız duygusunu hissetmeniz gerekir
4) Elde edilen başarının(eğer yukarıdaki şartlar tamamsa) sizin tarafınızdan başarı olarak görülmesi, yetmez dış çevre tarafından da maddi/manevi ödüllendirilmesi gerekir
5) Ve de en önemlisi, yapılan bu maddi/manevi ödüllendirmenin diğer başarı ödüllendirmeleri karşısında en az eşit veya büyük olması gerekir.
Okuduğunuz üzere iş yaşamında doyuma ulaşmak çok çok zor:) Değil mi?
Reblogged this on Bir Profesyonelin Evrimi and commented:
Motivasyon üzerine 2 sene önce yazdığım yazı. Tekrar etmekte fayda var.