Aldığım eğitim ve çalıştığım iş gereği her konuya analitik yaklaşma eğilimim var. Sanırım bu meslek hastalığı…
Karşılaştığım her sorunu veya problemi bu analitik temellere oturtmaya çalışır bunları küçük aktivitelere böler gruplar ve anlamlandırmaya çalışırım. Bunun her zaman işe yaramayacağını bilsem de dediğim gibi meslek hastalığı yapacak bir şey yok.
Kariyerimde 14.yılı çalışıyorum. Bu süre içerisinde 3 defa iş değiştirdim ve şu anda dördüncü işyerimde çalışıyorum. Bu aralara yine bir dönüm noktasındayım. Kendi kariyerimde geriye baktığımda beni iş değiştirmek için motive eden şeyin ne olduğunu çok düşündüm. Yukarıda dediğim gibi bunu anlamlı ve doğru sonuç üreten yapıya oturtmayı çalışıyorum. Çıkardığım sonuç şudur;(En azından benim için)
Şirket ile çalışan arasındaki ilişki 2 insan arasındaki bir oldukça uzun ipe benzer. İlk işe girdiğinizde şirket ve çalışan bu ipi kendisine doğru çekmeye başlar. Yani şirket yeni çalışanından yararlanırken(motivasyon, bilgi, tecrübe vs.) , çalışan da yeni girmiş olduğu şirketten faydalanır(konum, ücret, şirket adı vs.). Bu ilişki 2 kişi arasındaki ip gerilene kadar sorunsuz devam eder. İp ne kadar uzunsa bu süre de o kadar uzundur. İp gerilince artık çıkar çatışması başlamıştır. Çalışanın şirkete sağladığı marjinal fayda ile şirketin çalışana sunduğu marjinal fayda giderek azalır ve sıfır noktasına düşer. Yani artık iş denge noktasındadır. Ne şirket çalışana yeni bir şey sunabilmekte ne de çalışan şirkete daha önce verdiğinden daha fazla vermektedir.
Bana göre iş bu noktadan sonra güç savaşına dönüşüyor. İp çekme savaşında çalışan kazanmaya başlar ise yükselmeye başlıyor. Yani mevcut olanakları ile şirketten daha fazla fayda sağlamaya başlıyor. Böyle bir yükselme aynı zamanda oyunda yeni bir seviyeye yükselme gibi yeni ve daha uzun bir ip ile tekrar başlıyor. Ancak tersi durumda ise çalışanın elde ettiği fayda aynı kalırken şirketin sağladığı fayda artıyor ve denge çalışan aleyhine bozuluyor. Bir de yıllar boyu ip çekmenin dengede kaldığı durumlar var. Böyle durumda bir çalışan yıllarca aynı pozisyonda mutlu mesut çalışabiliyor.
Ben hep kendimi oyunda 2.senaryoda hissettim. Geriye dönüp baktığımda beni iş değiştirmeye motive eden şeyin hep bu dengenin benim aleyhime bozulmuş olduğunu hissetmem.
Dediğim gibi dönüm noktasındayım ve bir karar beni bekliyor…
Böyle zaman da arkadaşlara “Hayırlısı olsun” demek düşer 🙂